Diabet ve sarı nokta hastalığı
Gelişmiş ülkelerde diyabete bağlı retinopati ve yaşa bağlı sarı nokta hastalığı en önemli görme kaybı nedenleri olarak kabul ediliyor.
ŞEKER HASTALARININ DÖRTTE BİRİ AYNI ZAMANDA DİYABETİK RETİNOPATİLİ
Universal Kuşadası Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmet Saka, toplumda diyabetlilerin oranının % 2-3 civarında olduğunu ve bunların ortalama dörtte birinde herhangi bir seviyede diyabetik retinopati denilen diyabete bağlı bozukluk olduğunu söyledi.
65 YAŞ ÜSTÜNDE SARI NOKTA HASTALIĞI GÖRÜLME ORANI YÜZDE ONBEŞ CİVARINDA
Yaşa bağlı sarı nokta hastalığının ise 50 yaşın üzerinde görülmeye başladığını ve yaş arttıkça görülme oranının arttığını belirten Saka, hastalığın görülme oranının, 65 yaşın üzerinde %10-15 e kadar çıktığına dikkat çekti.
HER İKİ HASTALIK DA RETİNANIN MERKEZİ GÖRME NOKTASINI BOZUYOR
Diyabet hastalığının gözün görmeyi sağlayan ve en iç tabaka olan retina tabakasındaki kılcal damarları bozduğunu, hastalığın bazı türlerinde ise yeni ve kolayca kanayabilen damar oluşumlarına neden olduğunu söyleyen Dr. İsmet Saka bunların sonucunda retinada sızıntı ve kanamalar olmakta ve ileri safhalarda görme bozulmaktadır. Ayrıca retinanın makula denilen merkezi görme noktasında oluşan ödem de görme bozukluğu yapmaktadır. Tedavi edilmediği takdirde görme kaybına kadar gidebilen bozukluklar söz konusudur.dedi.
Sarı Nokta hastalığının ise gözde retinanın merkezi görme bölgesi olan makulanın yaşlılığa bağlı olarak bozulmasıyla oluştuğunu belirten göz hastalıkları uzmanı Saka, bölgede oluşan bozukluklar ağır seyredebilir, bu da merkezi görmenin tamamen kaybına kadar gidebilir. Diyabet, hipertansiyon, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, güneş ışığına aşırı maruz kalma ve genetik faktörler sarı nokta hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştır.dedi.
GÖZ DİBİ MUAYENESİ İLE ERKEN TEŞHİS
Özellikle diyabet teşhisi konmuş hastaların göz muayenesi olması konusunda uyarıda bulunan Kuşadası Universal Hastanesi Göz Sağlığı Uzmanı Dr. İsmet Saka şu bilgileri verdi: Diyabete bağlı göz bozukluklarının ve Sarı Nokta Hastalığının erken tanısı tedavide çok önemlidir. Erken teşhis ile tedavinin zamanında başlatılması görme kayıplarını önleyebilir. Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar.
Diyabet hastaları ve Sarı Nokta hastalığı için risk altında olanlar yılda en az bir kez göz muayenesi olmalıdır. Göz bebekleri genişletilerek yapılan retina muayenesinde bozukluk varsa görülür. Gerekirse ileri tetkikler yapılır. Bunlar FFA ve OCT denilen tetkiklerdir.
ERKEN TEŞHİS TEDAVİNİN BAŞARISINI ÇOK ETKİLİYOR
FFA (Fundus Fluoressein Anjiografisi) damardan verilen ilacın retina tabakasındaki damarlardaki yayılımının görüntülenmesi şeklinde yapılır. OCT (Optik Kohorens Tomografi) herhangi bir ilaç verilmeden, özellikle merkezi görme noktasının optik kesitinin çıkarılmasıdır. Son derece gelişmiş bir tetkik yöntemidir. Hücre tabakalarının dağılımı görülebilmektedir. Uygulama kolaylığı nedeni ile sık sık yapılarak hastalığın ve tedavinin etkilerinin takibi yapılabilir. FFA ve OCT nin birlikte uygulanması ile çok değerli bilgiler alınabilmekte ve tedavide yol gösterici olmaktadır.
RİSK ALTINDA OLANLAR RUTİN GÖZ MUAYENELERİNİ İHMAL ETMEMELİ
Diyabet hastaları yalnızca hastalıklarının dahili tedavisi ile yetinmemeli, zamanında göz muayenelerini de yaptırmalıdır. Sarı Nokta Hastalığı için özellikle 60 yaş üzerinde göz muayenelerini ihmal etmemek gerekir.
Günümüzde gerek teşhis gerek tedavide önemli ilerlemeler olduğunu söyleyen Dr. İsmet Saka diyabete bağlı retinopati ve sarı nokta hastalıkları ciddi görme kaybına yol açan hastalıklardır. Bulguların erken dönemde tespiti tedavi şansımızı çok artırıyor. Zamanında yaptığımız göz dibi muayeneleri ile göz sorunlarınızı önemli görme kayıplarına yol açmadan önleyebiliyoruz dedi.